Alec Benjamin - Boy in the Bubble Türkçe Çevirisi
It was 6:48, I was walking home,
Stepped through the gate, and I’m all alone.
I had chicken on the plate, but the food was cold
Then I covered up my face so that no one knows,
I didn’t want trouble, I’m the boy in the bubble,
But then came trouble.
Saat 6:48, eve yürüyordum
Tünel boyu ilerlemiştim, şimdi tamamen yalnızdım
Tabağımda tavuk vardı, ama soğuktu
Yüzümü örttüm, böylece kimse bilemezdi
Bela istememiştim, baloncuktaki çocuğum ben
Ama bela beni buldu
When my mom walked into the living room,
She said, “Boy, you gotta tell me what they did to you.”
I said, “You don’t wanna know the things I had to do.”
She said, “Son, you gotta tell me why you’re black and blue.”
I said I didn't want trouble, I'm the boy in the bubble,
But then came trouble.
Annem salona girdiğinde,
"Evlat, sana ne yaptıklarını bana anlatmalısın," dedi
"Yaptığım şeyleri bilmek istemezsin" diye cevap verdim
"Oğlum, vücudunun neden kir pas içinde ve mosmor olduğunu söylemelisin"
Bela istememiştim, dedim,1Baloncuktaki çocuğum ben
Ama bela beni buldu
And my heart was pumping, chest was screaming,
Mind was running, air was freezing,
Put my hands up, put my hands up,
I told this kid I’m ready for a fight.
Ve kalbim deli gibi çarpıyor, göğsüm çığlık atıyordu
Aklım işliyordu, hava dondurucuydu
Ellerimi kaldırdım, ellerimi kaldırdım
Çocuğa kavga için hazır olduğumu söyledim
Alec Benjamin - Boy in the Bubble Türkçe Çevirisi
Punch my face, do it ’cause I like the pain,
Every time you curse my name
I know you want the satisfaction, it’s not gonna happen.
Knock me out, kick me when I’m on the ground,
It’s only gonna let you down
Come the lightning and the thunder,
You’re the one who'll suffer, suffer.
Yumrukla yüzümü, yap şunu, çünkü acıyı seviyorum
Her seferinde adıma sövüyorsun
(Laf dalaşına girip) tatmin olmak istediğini biliyorum, ancak bu olmayacak
Nakavt et beni, yere düştüğümde tekmele
Bu seni sadece hayal kırıklığına uğratır
Şimşek ve gök gürültüsüne gel
Hasar gören sen olacaksın, hasar gören
Well I squared him up, left my chest exposed,
He threw a quick left hook and it broke my nose,
I had thick red blood running down my clothes
And a sick, sick look ’cause I like it though,
I said I didn’t want trouble, I’m the boy in the bubble,
But then came trouble.
Ona göğüs gerdim
Hızlı bir sol kroşe attı ve burnumu kırdı
Yoğun, kırmızı kanım kıyafetlerimden akıyordu
Ve bir dengesiz gibi görünüyordum, çünkü her şeye rağmen bu hoşuma gitmişti
Bela istememiştim, dedim, baloncuktaki çocuğum ben,
Ama bela beni buldu
And my heart was pumping, chest was screaming,
Mind was running, nose was bleeding,
Put my hands up, put my hands up,
I told this kid I’m ready for a fight.
Ve kalbim deli gibi çarpıyor, göğsüm çığlık atıyordu
Aklım işliyor, burnum kanıyordu
Ellerimi kaldırdım, ellerimi kaldırdım
Çocuğa kavga için hazır olduğumu söyledim
Punch my face, do it ’cause I like the pain,
Every time you curse my name
I know you want the satisfaction, it’s not gonna happen.
Knock me out, kick me when I’m on the ground,
It’s only gonna let you down
Come the lightning and the thunder,
You’re the one who’ll suffer...
Yumrukla yüzümü, yap şunu, çünkü acıyı seviyorum
Her seferinde adıma sövüyorsun
Laf dalaşına girip tatmin olmak istediğini biliyorum, ancak bu olmayacak
Nakavt et beni, yere düştüğümde tekmele
Bu seni sadece hayal kırıklığına uğratır
Şimşek ve gök gürültüsüne gel
Hasar gören sen olacaksın
It was 6:48, he was walking home,
With the blood on his hand from my broken nose
But like every other day, he was scared to go
Back to his house ’cause his pops was home,
Drowning his troubles in whiskey bubbles,
Just looking for trouble...
Saat 6:48, eve yürüyordu,
Elinde benim kırılmış burnumun kanıyla birlikte
Ama her gün olduğu gibi, gitmeye korktu
Kendi evine döndü, çünkü diğer evde babası vardı
Sorunlarını viskinin hava kabarcıklarında boğuyor,
Sadece bela arıyor
Well, there’s no excuse for the things he did,
But there’s a lot at home that he’s dealing with
Because his dad’s been drunk since he was a kid
And I hope one day that he'll say to him,
Put down those bubbles and that belt buckle
In this broken bubble.
Evet, yaptığı şeylerin özrü yok
Ama evde, uğraştığı bir sürü şey var
Çünkü babası, onun çocukluğundan beri bir ayyaş
Ve umuyorum ki, bir gün ona söyleyecek:
"Şu hava kabarcıklarını ve kemer tokasını yere bırak,
Delinmiş hava kabarcığındakini"
Punch my face, do it ’cause I like the pain,
Every time you curse my name
I know you want the satisfaction, it’s not gonna happen.
Knock me out, kick me when I’m on the ground,
It’s only gonna let you down
Come the lightning and the thunder,
You’re the one who'll suffer, suffer.
Yumrukla yüzümü, yap şunu, çünkü acıyı seviyorum
Her seferinde adıma sövüyorsun
Laf dalaşına girip tatmin olmak istediğini biliyorum, böyle bir şey olmayacak
Nakavt et beni, yere düştüğümde tekmele
Bu seni sadece hayal kırıklığına uğratır
Şimşek ve gök gürültüsüne gel
Hasar gören sen olacaksın, hasar gören
Alec Benjamin - Boy in the Bubble Türkçe Çevirisi
Alec Benjamin'in Diğer Şarkılarına da Bakabilirsiniz:
Alec Benjamin - 1994 Türkçe Çevirisi
Kaynak: https://lyricstranslate.com/tr/alec-benjamin-boy-bubble-lyrics.html
Kaynak: https://lyricstranslate.com/tr/alec-benjamin-boy-bubble-lyrics.html