Where have you been?
Neredeydin?
Do you know when you're coming back?
Ne zaman geleceğini biliyor musun?
'Cause since you've been gone
Çünkü gittiğinden beri
I've got along but I've been sad
Biraz alıştım fakat üzgündüm
I tried to put it out for you to get
Almanı istediğim için denedim
Could've, should've, but you never did
Yapabilirdin, yapmalıydın fakat asla yapmadın
Wish you wanted it a little bit
Dilemeni istedim biraz
More but it's a chore for you to give
Daha fazla fakat bu bir iş sana vermek için
Where have you been?
Neredeydin?
Do you know if you're coming back?
Geri dönüp gelmeyeceğini biliyor musun?
We were too close to the stars
Yıldızlara çok yakındık
I never knew somebody like you, somebody
Sen tanıdıklarıma benzemezdin, tanıdıklarıma
Falling just as hard
Düşmek de çok zor
I'd rather lose somebody, than use somebody
Birisini kaybetmeyi kullanmaya tercih ederim
Maybe it's a blessing in disguise
Belki bu kaybolmanın bir nimetidir
(I sold my soul for you)
(Ruhumu senin için sattım)
I see my reflection in your eyes
Gözlerindeki yansımamı görüyorum
I know you're sick
Hastasın biliyorum
Hoping you fix whatever's broken
Ne bozuksa yapabilmen dileğiyle
Ignorant bliss
Cahil mutluluk
And a few sips might be the potion
Ve birkaç sips zehir olabilir(?)
I tried to put it out for you to get
Almanı istediğim için denedim
Could've, should've, but you never did
Yapabilirdin, yapmalıydın fakat asla yapmadın
Wish you wanted it a little bit
Dilemeni istedim biraz
More but it's a chore for you to give
Daha fazla fakat bu bir iş sana vermek için
Where have you been?
Neredeydin?
Do you know if you're coming back?
Geri dönüp gelmeyeceğini biliyor musun?
We were too close to the stars
Yıldızlara çok yakındık
I never knew somebody like you, somebody
Sen tanıdıklarıma benzemezdin, tanıdıklarıma
Falling just as hard
Düşmek de çok zor
I'd rather lose somebody, than use somebody
Birisini kaybetmeyi kullanmaya tercih ederim
Maybe it's a blessing in disguise
Belki bu kaybolmanın bir nimetidir
(I sold my soul for you)
(Ruhumu senin için sattım)
I see my reflection in your eyes
Gözlerindeki yansımamı görüyorum
(Tell me you see it too)
(Bana senin de görebildiğini söyle)
So close, so close
Çok yakın, çok yakın
Yet so far away (so far)
Henüz çok uzak (Şimdiye kadar)
I don't know (I don't)
Bilmiyorum (Bilmiyorum)
How to be solo (no)
Yalnız olmak nasıl (Hayır)
So don't go, oh, no, just stay
O yüzden gitme, oh, hayır, sadece kal
You and I were bright, shootin' through the sky daily (yeah)
Sen ve ben çok parlaktık, Her gün gökyüzden geçerdik.
Lightin' up the night, wasn't always right, baby (mhm)
Geceyi aydınlatmak her zaman doğru olmazdı, bebeğim.
Yeah, every time that we realised it's crazy
Evet, aklımıza geldiğinde korkutucu olduğunu anlardık
And you save me
Ve sen beni kurtardın
We were too close to the stars
Yıldızlara çok yakındık
I never knew somebody like you, somebody
Sen tanıdıklarıma benzemezdin, tanıdıklarıma
Falling just as hard
Düşmek de çok zor
I'd rather lose somebody than use somebody
Birisini kaybetmeyi kullanmaya tercih ederim
Maybe it's a blessing in disguise
Belki bu kaybolmanın bir nimetidir
(I sold my soul for you)
(Ruhumu senin için sattım)
I see my reflection in your eyes
Gözlerindeki yansımamı görüyorum
(I sold my soul for you, I know you see it too)
(Ruhumu sana sattım, gördüğünü biliyorum)
Yeah, I brought same ones too
Evet, aynı olanlardan aldım
I know you're tired, I know you're tired
Yorulduğunu biliyorum, yorulduğunu biliyorum
Just say it, I'm with you
Sadece söyle, seninle beraberim
Yeah, sick of all the times
Bütün bu zamandan bıkmış.
One thing, I need more from you, yeah, uh
Bir şey daha, senden daha fazlasını istiyorum, evet, uh
I've sold my soul for you, I sold my soul for you, baby
Senin için ruhumu sattım, senin için ruhumu sattım bebeğim
I've sold my soul for you, alright
Ruhumu sana sattım, peki
I've sold my soul for you, maybe you should...
Ruhumu sana sattım, belki de yapmalısın...
Neredeydin?
Do you know when you're coming back?
Ne zaman geleceğini biliyor musun?
'Cause since you've been gone
Çünkü gittiğinden beri
I've got along but I've been sad
Biraz alıştım fakat üzgündüm
I tried to put it out for you to get
Almanı istediğim için denedim
Could've, should've, but you never did
Yapabilirdin, yapmalıydın fakat asla yapmadın
Wish you wanted it a little bit
Dilemeni istedim biraz
More but it's a chore for you to give
Daha fazla fakat bu bir iş sana vermek için
Where have you been?
Neredeydin?
Do you know if you're coming back?
Geri dönüp gelmeyeceğini biliyor musun?
We were too close to the stars
Yıldızlara çok yakındık
I never knew somebody like you, somebody
Sen tanıdıklarıma benzemezdin, tanıdıklarıma
Falling just as hard
Düşmek de çok zor
I'd rather lose somebody, than use somebody
Birisini kaybetmeyi kullanmaya tercih ederim
Maybe it's a blessing in disguise
Belki bu kaybolmanın bir nimetidir
(I sold my soul for you)
(Ruhumu senin için sattım)
I see my reflection in your eyes
Gözlerindeki yansımamı görüyorum
I know you're sick
Hastasın biliyorum
Hoping you fix whatever's broken
Ne bozuksa yapabilmen dileğiyle
Ignorant bliss
Cahil mutluluk
And a few sips might be the potion
Ve birkaç sips zehir olabilir(?)
I tried to put it out for you to get
Almanı istediğim için denedim
Could've, should've, but you never did
Yapabilirdin, yapmalıydın fakat asla yapmadın
Wish you wanted it a little bit
Dilemeni istedim biraz
More but it's a chore for you to give
Daha fazla fakat bu bir iş sana vermek için
Where have you been?
Neredeydin?
Do you know if you're coming back?
Geri dönüp gelmeyeceğini biliyor musun?
We were too close to the stars
Yıldızlara çok yakındık
I never knew somebody like you, somebody
Sen tanıdıklarıma benzemezdin, tanıdıklarıma
Falling just as hard
Düşmek de çok zor
I'd rather lose somebody, than use somebody
Birisini kaybetmeyi kullanmaya tercih ederim
Maybe it's a blessing in disguise
Belki bu kaybolmanın bir nimetidir
(I sold my soul for you)
(Ruhumu senin için sattım)
I see my reflection in your eyes
Gözlerindeki yansımamı görüyorum
(Tell me you see it too)
(Bana senin de görebildiğini söyle)
So close, so close
Çok yakın, çok yakın
Yet so far away (so far)
Henüz çok uzak (Şimdiye kadar)
I don't know (I don't)
Bilmiyorum (Bilmiyorum)
How to be solo (no)
Yalnız olmak nasıl (Hayır)
So don't go, oh, no, just stay
O yüzden gitme, oh, hayır, sadece kal
You and I were bright, shootin' through the sky daily (yeah)
Sen ve ben çok parlaktık, Her gün gökyüzden geçerdik.
Lightin' up the night, wasn't always right, baby (mhm)
Geceyi aydınlatmak her zaman doğru olmazdı, bebeğim.
Yeah, every time that we realised it's crazy
Evet, aklımıza geldiğinde korkutucu olduğunu anlardık
And you save me
Ve sen beni kurtardın
We were too close to the stars
Yıldızlara çok yakındık
I never knew somebody like you, somebody
Sen tanıdıklarıma benzemezdin, tanıdıklarıma
Falling just as hard
Düşmek de çok zor
I'd rather lose somebody than use somebody
Birisini kaybetmeyi kullanmaya tercih ederim
Maybe it's a blessing in disguise
Belki bu kaybolmanın bir nimetidir
(I sold my soul for you)
(Ruhumu senin için sattım)
I see my reflection in your eyes
Gözlerindeki yansımamı görüyorum
(I sold my soul for you, I know you see it too)
(Ruhumu sana sattım, gördüğünü biliyorum)
Yeah, I brought same ones too
Evet, aynı olanlardan aldım
I know you're tired, I know you're tired
Yorulduğunu biliyorum, yorulduğunu biliyorum
Just say it, I'm with you
Sadece söyle, seninle beraberim
Yeah, sick of all the times
Bütün bu zamandan bıkmış.
One thing, I need more from you, yeah, uh
Bir şey daha, senden daha fazlasını istiyorum, evet, uh
I've sold my soul for you, I sold my soul for you, baby
Senin için ruhumu sattım, senin için ruhumu sattım bebeğim
I've sold my soul for you, alright
Ruhumu sana sattım, peki
I've sold my soul for you, maybe you should...
Ruhumu sana sattım, belki de yapmalısın...