Ha-ha-ha-ha
Ha ha ha ha
You tell me that I’m complicated
Bana karmaşık olduğumu söyle
And that might be an understatement
Ve bu bir understatement olabilir
Anything else? (Ha-ha-ha-ha-ha)
Başka bir şey var mı?
You tell me that I’m indecisive
Bana kararsız olduğumu söyle
Fickle, but I try to hide it
Ben moody, ama onu gizlemeye çalışıyorum
Anything else? (Ha-ha-ha-ha-ha)
Başka bir şey var mı?
You tell me that I overthink
Bana düşündüğümü söyle
‘Til I ruin a good thing
iyi bir şeyi mahvetene kadar
Anything else? (Ha-ha-ha-ha-ha)
Başka bir şey var mı?
You tell me that you’d rather fight
Bana kavga etmeyi tercih ettiğini söylüyorsun
Than spend a single peaceful night
Huzurlu bir gece geçirmek yerine
With somebody else (Ha-ha-ha-ha)
Başka biriyle
You really, really know me
Beni gerçekten tanıyorsun
The future and the old me
Gelecek ve benim geçmişim
All of the mazes and the madness in my mind
Tüm labirentler ve aklımdaki delilik
You really, really love me
Beni gerçekten seviyorsun
You know me and you love me
Beni tanıyorsun ve beni seviyorsun
And it’s the kind of thing I always hoped I’d find (Yeah)
Ve her zaman bulmayı umduğum türden bir şey (evet)
Always thought I was hard to love
Her zaman sevmek zor olduğumu düşündüm
‘Til you made it seem so easy, seem so easy
Sen o kadar kolay gözükene kadar, çok kolay gözüküyor
Always thought I was hard to love
Her zaman sevmek zor olduğumu düşündüm
‘Til you made it seem so easy, seem so easy
Sen o kadar kolay gözükene kadar, çok kolay gözüküyor
Touch me ’til I find myself, in a feeling
Kendimi bulana kadar bana dokun
Tell me with your hands that you’re never leaving (No)
Ellerinle asla ayrılmadığını söyle (Hayır)
Always thought I was hard to love
Her zaman sevmek zor olduğumu düşündüm
‘Til you made it seem so easy (Seem so easy)
Sen o kadar kolay gözükene kadar (Çok kolay görünüyor)
I never liked my crooked teeth
Hiç çarpık dişlerimi sevmedim
You tell me they’re you’re favorite thing (Mm-hmm)
Bana sen onların en sevdiğin şey olduğunu söyle.
Anything else? (Ha-ha-ha-ha-ha)
Başka bir şey var mı?
The stretch marks all around my thighs
Kalçalarımın etrafındaki çatlaklar
Kiss ’em ’til I change my mind
Fikrimi değiştirene kadar onları öp
About everything else (Ha-ha-ha-ha)
Her şey hakkında
You really, really know me
Beni gerçekten tanıyorsun
The future and the old me
Gelecek ve benim geçmişim
All of the mazes and the madness in my mind
Tüm labirentler ve aklımdaki delilik
You really, really love me (You really, really love me)
Beni gerçekten seviyorsun
You know me and you love me (Oh)
Beni tanıyorsun ve beni seviyorsun
And it’s the kind of thing I always hoped I’d find
Ve her zaman bulmayı umduğum bir şeydi.
Always thought I was hard to love
Her zaman sevmek zor olduğumu düşündüm
‘Til you made it seem so easy, seem so easy (So easy, yeah)
Sen o kadar kolay gözükene kadar, çok kolay gözüküyor
Always thought I was hard to love (To love)
Her zaman sevmek zor olduğumu düşündüm
‘Til you made it seem so easy, seem so easy (So easy, yeah)
Sen o kadar kolay gözükene kadar, çok kolay gözüküyor
Touch me ’til I find myself, in a feeling (Oh)
Kendimi bulana kadar bana dokun
Tell me with your hands that you’re never leaving (Never)
Ellerinle asla ayrılmadığını söyle.
Always thought I was hard to love (To love)
Her zaman sevmek zor olduğumu düşündüm
‘Til you made it seem so easy, seem so easy (Oh)
Sen o kadar kolay gözükene kadar, çok kolay gözüküyor
All I know is you, heal me when I’m broken, heal me when I’m broken, oh
Tek bildiğim sensin, kırıldığımda beni iyileştir, kırıldığımda beni iyileştir, oh
All I know is you, saved me and you know it, saved me and you know it (Saved me and you know it)
Tek bildiğim sensin, beni kurtardın ve sen biliyorsun, kurtardın ve sen biliyorsun
Always thought I was hard to love
Her zaman sevmek zor olduğumu düşündüm
‘Til you made it seem so easy, seem so easy (Ah)
Sen o kadar kolay gözükene kadar, çok kolay gözüküyor
I always thought I was hard to love
Her zaman sevmek zor olduğumu düşündüm
‘Til you made it seem so easy, seem so easy (‘Til you made it, ’til you made it)
Yapana kadar çok kolay göründü
Touch me ’til I find myself, in a feeling (A feeling)
Kendimi bulana kadar bana dokun
Tell me with your hands that you’re never leaving (Tell me with your hands that you’re-)
Ellerinle asla ayrılmadığını söyle.
Always thought I was hard to love
Her zaman sevmek zor olduğumu düşündüm
‘Til you made it seem so easy, seem so easy (Seem so easy)
Yapana kadar çok kolay göründü