Morning has broken
Morning has broken, like the first morning
Blackbird has spoken, like the first bird
Praise for the singing, praise for the morning
Praise for the springing fresh from the word
Sweet the rain's new fall, sunlit from heaven
Like the first dewfall, on the first grass
Praise for the sweetness of the wet garden
Sprung in completeness where his feet pass
Mine is the sunlight, mine is the morning
Born of the one light, Eden saw play
Praise with elation, praise every morning
God's recreation of the new day
Gün Ağırdı
İlk sabahmış gibi gün ağırdı
İlk kuşmuş gibi siyah kuş öttü
Şarkı için şükret, sabah için şükret
Taze bahar için şüküret onlara dünyadan
Yağmurun yeni yağışı ne tatlı, Cenneten aydınlık
İlk çimenin üstündeki ilk çiğ damlası gibi
Islak bahçenin tatlılığı için şükret
Geçtiği yerlere bütünüyle yayılan
Benimki güneş ışığıdır, benimki sabahtır
Bir ışıktan doğdu ,Cennet oynadığını gördü
Sevinçle şükret her sabah
Tanrının yeni günü yeniden yaratışını