NF - WHY Türkçe Çevirisi - Şarkı Sözü Çevirisi

28 Temmuz 2019 Pazar

NF - WHY Türkçe Çevirisi

NF - WHY Türkçe Çevirisi Too many faces, too many faces, too many faces Çok fazla, çok fazla yüz var Yeah, what's your definition of success? (Ayy) Başarının nasıl tanımlarsın? I don't trust the thoughts that come inside my head (Woo) Kafamın içinden gelen seslere güvenmiyorum I don't trust this thing that beats inside my chest Göğsümün içinde atan şeye de güvenmiyorum Who I am and who I wanna be can not connect, "Why?" Olduğum ve olmak istediğim kişi bağlanamaz? : neden? Don't think I deserve it? You get no respect (Woo) Bunu hak ettiğimi düşünmüyor musun? Hiç saygıyı hak etmiyorsun I just made a couple mil', still not impressed Biraz mesafe kat ettim, ama hâlâ etkiliyemedim "Let You Down" goes triple platinum, yeah, okay, okay, I guess (Ayy) "Let You Down" üçüncü platinum sertifikaya gidiyor, tamam, tamam bende öyle düşünmüştüm Smile for a moment then these Bir an için gül sonra Questions startin' to fill my head, not again! Bu sorular dan aklımı durdurmaya başladı, dan olmaz I push away the people that I love the most, "Why?" (Woo) En sevdiklerimi uzaklaştırdım neden? I don't want no one to know I'm vulnerable, "Why?" (Woo) Kimsenin beni savunmasız olarak bilmesini istemiyorum neden? That makes me feel weak and so uncomfortable, "Why?" (Ayy) Bu beni zayıf ve rahatsız hissettiriyor neden? Stop askin' me questions, I just wanna feel alive Bana soru sormayı bırak, sadece yaşamış hissetmek istiyorum Until I die—this isn't Nate's flow (woo) Ölene dek - Bu Nate'in akışı değil Just let me rhyme, I'm in disguise Sadece ritimleri ele geçirmem izin ver, kılık değiştirdim I'm a busy person, got no time for lies, one of a kind Ben meşgul bir insanım, ve bu tip yalanlar için zamanım yok They don't see it, I pull out they eyes, I'm on the rise! Bunu görmüyorlar, gözlerini çıkardım, yükseliyor um I've been doin' this for most my life with no advice (Woo) Tavsiyesiz bir şekilde hayatımın çoğunu bunu yaparak geçirdim Take my chances, I just roll the dice, do what I like (Do what I like) Şansımı kullan, sadece zar atıyorum, ne istersem onu ​​yap (Ne istersem onu ​​yap) As a kid, I was afraid of heights, put that aside Bir çocuk gibi, yükseklikten korkuyordum, kenara çekilrdim Now I'm here and they look so surprised, well so am I (Woo) Şimdi ise buradayım, şaşırmış görünüyorsunuz, bende mi öyle yapmalıyım? They don't invite me to the parties but I still arrive Beni partilere davet etmiyorlar, yinede giderim Kick down the door and then I go inside Kapıyı kırıp, içeri gireceğim Give off that "I do not belong here" vibe "BURAYA AİT DEĞİLİM" bakışılarını umursamıyorum Then take the keys right off the counter, let's go for a ride Anahtarı sağ çeviriyorum, yolculuk başlasın, Why do y'all look mortified? (Ayy) Neden hepiniz iğrenç görünüyorsunuz? (Ayy!) I keep to myself, they think I'm sorta shy, organized Kendimi tutuyorum, onlar ise çok utangaç olduğumu düşünüyor "Let You Down"'s the only song you've heard of? "Let You Down" duyduğun tek şarkı mı? Well then you're behind (Woo) Öyleyse geride kaldın (Woo) Storytime, wish that I could think like Hikaye zamanı; keşke Big Sean does, but I just can't decide (Aah) Big Sean yaptığı gibi düşünebilseydim, ama karar veremiyorum If I should stick my knife inside of Pennywise Bıçağımı Pennywise'a içine mi soksaydım I, I don't care what anybody else thinks, "Lies" (Haha) Kimsenin düşündüğünü umursamıyorum - yalanlar I do not need nobody to help me, "Lies" Kimsenin bana yardım etmesine ihtiyacım yok - yalanlar I kinda feel guilty 'cause I'm wealthy, "Why?" Suçlu hissediyorum çünkü zenginim :neden? I don't understand, it's got me questionin' like, "Why?" Beni "neden" diye sorguladıklarını anlamıyorum "Just tell me why"—not back to this flow "Söyle bana sadece neden?" - akışa geri dönmeyelim Inside I feel divided Içimde, bölünmüş hissediyorum Back when I ain't had a dime, but had the drive Hatırla, bir kuruşum yok, ama araba sürmem gerekiyordu Back before I ever signed Hatırla, imzalamadan önce, I questioned life, like, "Who am I, man?" Woo! Hayatı sorguluyorum, "Kimim ben, adamım?" Woo! Nothin' to me's ever good enough Benim için hiçbir şey yeterince iyi değilmiş I could be workin' for twenty-four-hours a day and think I never did enough Günde yirmi dört saat çalışıyorum ve asla yeteri kadar yapmadığımı sanıyordum My life is a movie but there ain't no tellin' what you're gonna see in my cinema (No) Hayatım bir film ama sinemimde ne göreceğini söyleyemem (Hayır) I wanna be great but I get it in the way of myself Harika olmak istiyorum, ama yolumdan bunu çıkartma lazımdı And I think about everything that I could never be, why do I do it though? Ve asla olamayacağım her şeyi düşünüyorum, neden olsa yapıyorum? Ayy, yeah, why you always lookin' aggravated? Evet, neden hep ağırlaşmış görünüyorsun?me Not a choice, you know I had to make it Seçim değil, bunu yapmak zorunda olduğumu biliyorsun. When they talk about the greatest, they gon' probably never put us in the conversation En iyilerden bahsettiklerinde, muhtemelen bizi asla sohbete sokmazlar. Like somethin' then I gotta take it Bir şey gibi o zaman onu almalıyım Write somethin' then I might erase it Bir şey yaz, sonra onu silebilirim I love it, then I really hate it Bunu seviyorum sonra gerçekten bunu seviyorum What's the problem, Nathan? I don't know! Nathan, sorun ne? Bilmiyorum! I know I like to preach to always be yourself Her zaman kendin olmak için vaaz vermeyi sevdiğimi biliyorum (evet) But my emotions make me feel like I am someone else Ama duygularım beni başka biri gibi hissettiriyor Me and pride had made a pact that we don't need no help Ben ve gururum, yardıma ihtiyacımız olmadığını gösteren bir anlaşma yapmıştık Which feels like I'm at war inside myself but I forgot the shells (Why?) İçimdeki savaştayım gibi hissediyorum ama kabukları unuttum I hold my issues up for all to see, like show and tell Gösteri ve anlatı gibi herkesin görmesi için sorunlarımı tutuyorum A lot of people know me, but, not a lot know me well Bir çok insan beni tanıyor, ama, pek de iyi bilmiyorum Hold my issues up for all to see, like show and tell Görmek ve anlatmak için her şeyimi görmek için sorunlarımı tutun A lot of people know me, but, they don't know me well Çok insan beni tanıyor, ama beni bilmiyor Too many faces, too many faces, too many faces Çok fazla, çok fazla yüz var NF - WHY Türkçe Çevirisi
Powered by www.musixmatch.com

Share-Paylaş