NF - WHY Türkçe Çevirisi
Too many faces, too many faces, too many faces
Çok fazla, çok fazla yüz var
Yeah, what's your definition of success? (Ayy)
Başarının nasıl tanımlarsın?
I don't trust the thoughts that come inside my head (Woo)
Kafamın içinden gelen seslere güvenmiyorum
I don't trust this thing that beats inside my chest
Göğsümün içinde atan şeye de güvenmiyorum
Who I am and who I wanna be can not connect, "Why?"
Olduğum ve olmak istediğim kişi bağlanamaz? : neden?
Don't think I deserve it? You get no respect (Woo)
Bunu hak ettiğimi düşünmüyor musun? Hiç saygıyı hak etmiyorsun
I just made a couple mil', still not impressed
Biraz mesafe kat ettim, ama hâlâ etkiliyemedim
"Let You Down" goes triple platinum, yeah, okay, okay, I guess (Ayy)
"Let You Down" üçüncü platinum sertifikaya gidiyor, tamam, tamam bende öyle düşünmüştüm
Smile for a moment then these
Bir an için gül sonra
Questions startin' to fill my head, not again!
Bu sorular dan aklımı durdurmaya başladı, dan olmaz
I push away the people that I love the most, "Why?" (Woo)
En sevdiklerimi uzaklaştırdım neden?
I don't want no one to know I'm vulnerable, "Why?" (Woo)
Kimsenin beni savunmasız olarak bilmesini istemiyorum neden?
That makes me feel weak and so uncomfortable, "Why?" (Ayy)
Bu beni zayıf ve rahatsız hissettiriyor neden?
Stop askin' me questions, I just wanna feel alive
Bana soru sormayı bırak, sadece yaşamış hissetmek istiyorum
Until I die—this isn't Nate's flow (woo)
Ölene dek - Bu Nate'in akışı değil
Just let me rhyme, I'm in disguise
Sadece ritimleri ele geçirmem izin ver, kılık değiştirdim
I'm a busy person, got no time for lies, one of a kind
Ben meşgul bir insanım, ve bu tip yalanlar için zamanım yok
They don't see it, I pull out they eyes, I'm on the rise!
Bunu görmüyorlar, gözlerini çıkardım, yükseliyor um
I've been doin' this for most my life with no advice (Woo)
Tavsiyesiz bir şekilde hayatımın çoğunu bunu yaparak geçirdim
Take my chances, I just roll the dice, do what I like (Do what I like)
Şansımı kullan, sadece zar atıyorum, ne istersem onu yap (Ne istersem onu yap)
As a kid, I was afraid of heights, put that aside
Bir çocuk gibi, yükseklikten korkuyordum, kenara çekilrdim
Now I'm here and they look so surprised, well so am I (Woo)
Şimdi ise buradayım, şaşırmış görünüyorsunuz, bende mi öyle yapmalıyım?
They don't invite me to the parties but I still arrive
Beni partilere davet etmiyorlar, yinede giderim
Kick down the door and then I go inside
Kapıyı kırıp, içeri gireceğim
Give off that "I do not belong here" vibe
"BURAYA AİT DEĞİLİM" bakışılarını umursamıyorum
Then take the keys right off the counter, let's go for a ride
Anahtarı sağ çeviriyorum, yolculuk başlasın,
Why do y'all look mortified? (Ayy)
Neden hepiniz iğrenç görünüyorsunuz? (Ayy!)
I keep to myself, they think I'm sorta shy, organized
Kendimi tutuyorum, onlar ise çok utangaç olduğumu düşünüyor
"Let You Down"'s the only song you've heard of?
"Let You Down" duyduğun tek şarkı mı?
Well then you're behind (Woo)
Öyleyse geride kaldın (Woo)
Storytime, wish that I could think like
Hikaye zamanı; keşke
Big Sean does, but I just can't decide (Aah)
Big Sean yaptığı gibi düşünebilseydim, ama karar veremiyorum
If I should stick my knife inside of Pennywise
Bıçağımı Pennywise'a içine mi soksaydım
I, I don't care what anybody else thinks, "Lies" (Haha)
Kimsenin düşündüğünü umursamıyorum - yalanlar
I do not need nobody to help me, "Lies"
Kimsenin bana yardım etmesine ihtiyacım yok - yalanlar
I kinda feel guilty 'cause I'm wealthy, "Why?"
Suçlu hissediyorum çünkü zenginim :neden?
I don't understand, it's got me questionin' like, "Why?"
Beni "neden" diye sorguladıklarını anlamıyorum
"Just tell me why"—not back to this flow
"Söyle bana sadece neden?" - akışa geri dönmeyelim
Inside I feel divided
Içimde, bölünmüş hissediyorum
Back when I ain't had a dime, but had the drive
Hatırla, bir kuruşum yok, ama araba sürmem gerekiyordu
Back before I ever signed
Hatırla, imzalamadan önce,
I questioned life, like, "Who am I, man?" Woo!
Hayatı sorguluyorum, "Kimim ben, adamım?" Woo!
Nothin' to me's ever good enough
Benim için hiçbir şey yeterince iyi değilmiş
I could be workin' for twenty-four-hours a day and think I never did enough
Günde yirmi dört saat çalışıyorum ve asla yeteri kadar yapmadığımı sanıyordum
My life is a movie but there ain't no tellin' what you're gonna see in my cinema (No)
Hayatım bir film ama sinemimde ne göreceğini söyleyemem (Hayır)
I wanna be great but I get it in the way of myself
Harika olmak istiyorum, ama yolumdan bunu çıkartma lazımdı
And I think about everything that I could never be, why do I do it though?
Ve asla olamayacağım her şeyi düşünüyorum, neden olsa yapıyorum?
Ayy, yeah, why you always lookin' aggravated?
Evet, neden hep ağırlaşmış görünüyorsun?me
Not a choice, you know I had to make it
Seçim değil, bunu yapmak zorunda olduğumu biliyorsun.
When they talk about the greatest, they gon' probably never put us in the conversation
En iyilerden bahsettiklerinde, muhtemelen bizi asla sohbete sokmazlar.
Like somethin' then I gotta take it
Bir şey gibi o zaman onu almalıyım
Write somethin' then I might erase it
Bir şey yaz, sonra onu silebilirim
I love it, then I really hate it
Bunu seviyorum sonra gerçekten bunu seviyorum
What's the problem, Nathan? I don't know!
Nathan, sorun ne? Bilmiyorum!
I know I like to preach to always be yourself
Her zaman kendin olmak için vaaz vermeyi sevdiğimi biliyorum (evet)
But my emotions make me feel like I am someone else
Ama duygularım beni başka biri gibi hissettiriyor
Me and pride had made a pact that we don't need no help
Ben ve gururum, yardıma ihtiyacımız olmadığını gösteren bir anlaşma yapmıştık
Which feels like I'm at war inside myself but I forgot the shells (Why?)
İçimdeki savaştayım gibi hissediyorum ama kabukları unuttum
I hold my issues up for all to see, like show and tell
Gösteri ve anlatı gibi herkesin görmesi için sorunlarımı tutuyorum
A lot of people know me, but, not a lot know me well
Bir çok insan beni tanıyor, ama, pek de iyi bilmiyorum
Hold my issues up for all to see, like show and tell
Görmek ve anlatmak için her şeyimi görmek için sorunlarımı tutun
A lot of people know me, but, they don't know me well
Çok insan beni tanıyor, ama beni bilmiyor
Too many faces, too many faces, too many faces
Çok fazla, çok fazla yüz var
NF - WHY Türkçe Çevirisi
NF - WHY Türkçe Çevirisi
Çeviriler