Sola, perduta, abbandonata
Sola, perduta, abbandonata
in landa desolata! Orror!
Intorno a me s’oscura il ciel.
Ahimè, son sola!
E nel profondo deserto io cado,
strazio crudel, ah,
sola, abbandonata, io la deserta donna!
Ah, non voglio morir!
Tutto dunque è finito.
Terra di pace mi sembrava questa!
Ah, mia beltà funesta
ire novelle accende –
strappar da lui mi si volea;
or tutto il mio passato orribile risorge,
e vivo innanzi al guardo mio si posa.
Ah, di sangue s’è macchiato!
Ah, tutto è finito!
Asil di pace ora la tomba invoco.
No, non voglio morir!
Amore, aita! No!
Yalnız, kayıp, terkedilmiş
Yalnız, kayıp, terkedilmiş
Issız topraklarda! Korku!
Etrafımda kararıyor gökyüzü.
Eyvah, yalnızım!
Ve derin çöle düşüyorum,
Zalim işkence, ah,
Yalnız, terkedilmiş, kaçak kadın ben!
Ah, ölmek istemiyorum!
Her şey bitti işte.
Barış diyarı gibi görünüyordu burası bana!
Ah, ölümcül güzelliğim
Yeni öfkeler ateşliyor -
Ondan kurtulmak istedim;
Şimdi tüm korkunç geçmişim tekrar canlanıyor,
Ve capcanlı karşıma dikiliyor.
Ah, kanla lekeli o!
Ah, her şey bitti!
Şimdi huzur barınağı mezara sesleniyorum.
Hayır, ölmek istemiyorum!
Aşk, yardım et! Hayır!